%100 Ekolojik Pazarlarda EkolojiKitap Günleri Başlıyor
Söz Uçuyor, Yazı Kalıyor. Ekolojik Bilgelik Okurla Buluşuyor
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ve ekolojik konularla ilgili farkındalık yaratmak amacıyla yayıncılığa başlayan Yeni İnsan Yayınevi, 2-3 Haziran tarihlerinde, Şişli ve Kartal %100 Ekolojik Pazarlarda EkolojiKitap Günleri düzenleyecek.

2 Haziran’da Şişli %100 Ekolojik Pazar’da, 3 Haziran’da Kartal %100 Ekolojik Pazar’da 9:00-16:00 saatleri arasında gerçekleşecek olan EkolojiKitap Günleri, ekolojiyle ilgili bilginin ve ekolojik yaşam alışkanlıklarının yaygınlaşmasını amaçlıyor. Etkinlik çerçevesinde ekolojiyle ilgili konularda yayınlar yapan yayınevleri kitaplarını sergileyecek, yazarlar okuyucularıyla buluşma ve kitaplarını imzalama fırsatı bulacaklar.
|
Devamını oku...
|
Tayfa Kitapkafe Permakültür Buluşmaları -5-
2 Haziran 2012, Cumartesi, saat: 14:00
"Ersöz Çiftiği"
Sunan: Sultan Ersöz - Vehbi Ersöz
http://www.ersozciftligi.com/
Sultan ve Vehbi Ersöz, üç oğlu ile birlikte, kerpiçten ve ahşaptan yaptıkları çiftlik evlerinde yaşıyor. Aile, Türkiye’deki ilk organik sebze üreticileri. 1983'te başlayan sebzecilik üretimi, 1992 yılından bu yana organik üretim olarak devam ediyor. İlk tarım turizmini uygulayan çiftliklerden biri. Bugüne kadar 30'u aşkın farklı ülkeden gelen gönüllü ve konuklar, çiftlikte bilgi ve emek takasında bulundu. Ekolojik ürün kutusu hazırlayıp dileyene ileten aile, aynı zamanda organik pazarlara da ürünlerini ulaştıran, adeta "organik gezginler". Çiftlik, Başmakçı’daki sulama, gül, pancar tarım ve kredi kooperatiflerine üyelik ve örgütlenmenin yanı sıra Kibele Yaşam Kooperatifi’nin de kurucusu. Tüm Köy-Sen’in Afyon il temsilcileri. GDO’ya Hayır Platformu’nun kuruluşundan beri içerisinde yer almakta. GDO’lar ve organik tarım konusundaki bilgi ve tecrübelerini panel, konferans ve buluşmalarda aktarmaya devam etmekteler.
Ersöz Çitliğinde aynı zamanda, 2009'dan beri Japon yaşam sanatı 'shumei' yöntemine göre de sebze yetiştiriliyor. Bu konu hakkinda bilgilendirmeyi aynı gün Shumei Vakfı Ankara sorumlusu Kazuaki Ozono yapacak. |
Ersöz Çiftliği'ne Hoş Geldiniz
Afyonkarahisar-Başmakçı’daki çiftliğimizde 1992 yılında organik tarıma başladık. 1996’dan beri Türkiye’nin ilk organik sertifikalı sebze üretimini yapıyoruz. 17 yıllık bilgi ve tecrübemizle karşınızdayız. 4 yıl önce çiftliğimizi ziyaret eden, çiftliğimizde çalışan konuk ve gönüllülerin talepleriyle başlayan kutu projemizi daha profesyonel olarak hizmetinize sunuyoruz. Devamı>>
Ersöz Çiftliği 1983 yılında sebze üretimine başladı. Çiftliğimiz kendi bölgesinde diğer sebze üreticilerine de bilgi ve tecrübelerini aktararak sebzecilik tekniklerinin eğitimini sağlamıştır. Başmakçı bölgesinde ilk örtü altı sebzeciliğine 1989 yılında başladık ve yaygınlaştırdık. 1992 yılında da ilk organik sebzecilik uygulamalarını denedik. Sertifikalı olarak 1996 yılından beri organik sebze üretimimizi devam ettiriyoruz.
Ersöz Çiftliği Türkiye’deki ilk organik sebze üreticisi olmasının yanı sıra ilk tarım turizmini uygulayan çiftliklerden birisidir. Çiftliğimize 30’u aşkın ülkeden gönüllü ve konuklar gelerek hem çiftliğimizde çalışıyorlar hem de organik tarım konusundaki bilgi ve tecrübelerimizi takas ediyoruz. Elinize ulaşan sebze kolilerini gönüllülerimizle birlikte hazırlıyoruz.
Ersöz Çiftliği, GDO’ya (genetiği değiştirilmiş organizmalar) Hayır Platformu’nun kuruluşundan beri içerisinde yer almaktadır. GDO’lar ve organik tarım konusundaki bilgi ve tecrübelerini Türkiye’nin değişik illerindeki (Muğla, Eskişehir, Kütahya, Tokat, Diyarbakır, İzmir, İstanbul, Bursa…) panel ve konferanslarda aktarmıştır.
Çiftliğimiz köylülüğün örgütlülüğüne inanır. Başmakçı’daki sulama, gül, pancar tarım ve kredi kooperatiflerine üyeliğinin yanı sıra İstanbul merkezli Kibele Yaşam, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi’nin de kurucusudur. Çiftliğimiz, Tüm Köy-Sen’in (Tüm Üretici Köylüler Sendikası) Afyon il temsilciliğini de üstlenmiştir.
|
Devamını oku...
|
Anadolu Jam, Türkiye’nin her köşesinden, sosyal, ekolojik ve ekonomik değişime ve toplumsal dönüşüme kendilerini adamış 30 genç lideri 5 gün için bir araya getirecek. İlki geçtiğimiz yıl Eylül ayında gerçekleşen Anadolu Jam’in ikincisi 22-29 Temmuz 2012 tarihleri arasında yine Kazdağı’nda gerçekleşecek. Buluşmada katılımcılar paylaşımı, derinden dinlemeyi, kendilerini keşfi, sistemik düşünceyi ve topluluk oluşturmayı deneyimleyecek, bunlarla ilgili beceriler edinecek.
Jam nedir?
Jam, bir konferans, seminer ya da sıradan bir toplantı değildir. Jam, değişimin 3 boyutta yaşandığı bir buluşmadır: kişisel (içsel), topluluk (ilişkisel) ve sistemik (bütünsel). “Jam” ismi, caz müzisyenlerinin bir araya gelip doğaçlama müzik yapmalarından esinlenilerek kullanılmıştır.
|
Devamını oku...
|
Sevgili dostlar,
Önce birkaç “habere itiraz” yazışması ile giriş taksimi yaptım konuya. Baktım ki itiraza da itiraz var.. Sonunda üç beş mesajlaşma, aşağıdaki yazıya vesile oldu.. O yüzden, hak verene de vermeyene de teşekkürler !.. Bilgilerinize sunulur..
Sevgiler..
Çelik Erengezgin
BİR İNSANLIK AYIBI !..
17 Mayıs 2012
Aşağıdaki ; “bir karınca yuvası sulu çimento ile doldurulup”, diye başlayan hikayeye göz atınız lütfen.. İnternette sıkça dolaşır oldu.. Sadece bana, en azından on ayrı kaynaktan ulaştı..
Başlarım böyle bilimsel araştırmaya.. Şiddetle ve lanetle kınıyorum.. Bu bir insanlık ayıbıdır. İlkelliğin daniskasıdır.. “Mimarlık harikası” kılıfında ise, katiyen saklanamaz..

“Bir karınca yuvası sulu çimento ile doldurulup yuva içindeki yapılar, bozulmasın diye çimento tabakası ile kaplanıp kurutuluyor ve sonra "tarihi eser kazısına benzer bir çalışmayla" karınca mimarisi ortaya çıkarılıyor. 3 günde 10 ton civarında çimento doldurulup 1 ay sonra kazıya başlanıyor. Aylar süren çalışma sonunda inanılmaz bulgular elde ediliyor.
Karıncaların yer altında oluşturduğu megakentin alanı 50 metrekare, derinliği de 8 metre kadar. KENTİN oluşturulması için hareket ettirilen toprak 40 ton civarında. Anayollar, tali yollar, havalandırma tünelleri, çöplükler mükemmel ve taşımaların en az emekle yapılmasını sağlayacak MİMARİDE planlanmış.
Boyutlarına oranla düşünüldüğünde, insanların, dünya harikalarından Çin seddi için yaptığı çalışma ile eşdeğer bir çalışma yapıldığı anlaşılıyor. Yani, bir DÜNYA HARİKASI inşa etmişler. Bundan sonra karıncalara daha bir başka gözle bakacağınızı düşünüyorum.”
Diyor birileri.. Aklımızı başımıza devşirip, gelin bir irdeleyelim şu sansasyonel haberi..
|
Devamını oku...
|
|
30 Mart 2012 Cuma Saat 19:30'da Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde Gerçekleşecek Programın Moderatörü Mehmet Nuri Yardım, Konuk ise Aysel Yüksel.
Son devir kültür ve edebiyâtımızın temel isimlerinden olan Sâmiha Ayverdi, 25 Kasım 1905 Ramazanı’nın Kadir Gecesi’nde, İstanbul Şehzâdebaşı’nda doğdu. Annesi Meliha Hanım, babası Piyâde Kaymakamı (Yarbay) İsmâil Hakkı Bey’dir. Tahsili husûsidir. Târih, felsefe, tasavuf, edebiyat sahalarında kendini yetiştirdi. Hayâtında esas rol oynayan insan Altay Dergâhı şeyhi mütefekkir ve mutasavvıf Ken’an Rifâî’dir. İlk romanı 1938’de yayımlandı. Romanların yanı sıra fikrî ve târihî eserlere ağırlık verdi, hâtıralarını kaleme aldı. 1966’da Türk Ev Kadınları Derneği’nin, 1970’de Kubbealtı Cemiyeti’nun kuruluşunda aktif rol aldı.
Dile hâkimiyeti, devrin kültürü ve mükemmel Türkçesi ile asrımızın en büyük edebiyatçılarındandır. Târihî, içtimaî ve tasavvufî konulardaki kırkın üzerindeki eseri ve çok sayıda makalesi, gelecek nesillere gerek dil, gerek kültür ve fikir sâhasında ışık tutacak mahiyettedir. 1993 Ramazanının 22 Mart günü İstanbul’da vefat etti ve Merkezefendi Mezarlığı’nda ebediyete uğurlandı. Bazı eserleri: Batmayan Gün, Mâbette Bir Gece, Ateş Ağacı, Yaşayan Ölü, Son Menzil, Yusufcuk, İstanbul Geceleri, İbrâhim Efendi Konağı, Boğaziçi’nde Târih, Hancı.
|
|
|
|